Tüm dünya ülkelerinde olduğu gibi ülkemizde de Merkez Bankasının görevleri ve sorumlulukları bulunmaktadır. Bu görev ve sorumluluklar arasında ise en önemli olanı kur ve para politikası belirlemek ve banknot dolaşımını sağlamaktır. Her ne kadar aktif olarak gündelik hayatımızda etkisi olmadığını sanıyor olsak da aslında Merkez Bankasının her bireyin hayatına ciddi oranda etki sağladığı bilinmektedir. Merkez Bankasının hayatımıza olan etkileri hakkında bazı örnekler vermek gerekirse alışveriş yaparken veya para transferi gerçekleştirirken bu kuruma ihtiyaç duymaktayız. Tabii ki bu süreç içerisinde bireyler direkt olarak Merkez Bankası ile temas sağlamıyor fakat arka planda gerçekleşen tüm işlemler bu kurum tarafından gerçekleşiyor.
Peki, Merkez Bankasının bu faaliyetler haricinde ne gibi görevleri var? Hep birlikte bu görevlerin en önemlilerine yakından bakalım ve her görev hakkında bilgi verelim.
Banknot Basımı
Para, sadece ekonomi için kritik bir öneme sahip değildir. Tüm ülke vatandaşları ve tüm bireyler için para oldukça önemli bir yere sahiptir ve tüm bireylerin günlük yaşantısının yolunda devam etmesi için oldukça büyük önem arz etmektedir.
Para, günlük yaşantımızda bilet almak için, market harcamaları, ulaşım harcamaları ve benzeri harcamalar için kullanılmaktadır fakat paranın bir ödeme aracı olması haricinde de oldukça önemli işlevleri bulunmaktadır. Para ile birikim yapılabilir ve bu şekilde de bir birikim aracı olarak kullanılabilir.
Ayrıca para ölçü birimi olarak da kullanılmaktadır fakat bu işlevi yerine getirebilmesi için tüm dünya tarafından kabul görmüş olması ve insanları değerini koruyabileceğine ikna edebilmiş olması gerekmektedir.
Günümüzde para sadece cüzdanlarımız içerisinde bulundurmuş olduğumuz nakit banknotlar değil, banka hesapları içerisinde bulunan dijital varlıklar da bu kavrama dahil edilmiştir. Bir ülkenin parası o ülkenin bağımsızlığını ve ekonomik güce sahip olduğunu da temsil etme özelliğine sahiptir. Türkiye’de banknot ihraç yetkisi TBMM’ye aittir fakat meclis banknot basımı hakkını süresiz olarak Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’na devir etmiştir. Banknotlar, Merkez Bankası bünyesinde bulunan ve 1958 yılında faaliyetine başlayan Banknot Matbaası Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanmakta, tasarlanmakta ve basılmaktadır.
Banknot tasarımlarının üzerinde ise ülke ve toplumlumuzun kültürel ve tarihsel mirası ön planda olacak şekilde önemli yere sahip figür, mekân ve şahsiyetler bulunmaktadır. Banknot tasarımlarının planlandığı sırada ve basım sürecinde Merkez Bankası tarafından ciddi bir hassasiyet gösterilmekte ve üst düzey güvenlik önlemlerine sahip olmasına dikkat edilmektedir.
Yeni basılan paraların dağıtımı ve piyasada bulunan yıpranmış paraların yeniden basılma işlemi ise yurt içinde bulunan banka şubeleri aracılığı ile gerçekleşmektedir. Yeni basılmış banknotlar bankalar aracılığı ile halka dağıtıldığı gibi yıpranmış veya kullanılmayacak duruma gelen para birimleri de yine bankalar tarafından toplanmaktadır.
Merkez Bankası para basımı süreci içerisinde sadece banknot basmakla sorumlu değildir. Bu işlevinin yanı sıra piyasada dolanacak olan para arzı da Merkez Bankası tarafından belirlenmektedir. Ayrıca, Merkez Bankası sadece banknot olarak para basma yetkisine sahip olduğu için madeni paraların basım sürecinden de Hazine ve Maliye Bakanlığı’na bağlı darphane ve damga matbaası genel müdürlüğü sorumludur.
Para Politikası ve Fiyat İstikrarı
Merkez Bankası, sadece para basımı ile değil para politikasının uygulanmasından da sorumludur. Merkez Bankasının bu bağlamdaki temel amacı fiyat istikrarı sağlamaktır. Bir diğer anlamı ile para politikası uygulanmasının temel sebebi fiyat istikrarını sağlamak ve paranın değerini korumaktır. Merkez Bankasının temel politika aracı ise kısa vadeli süreç için kısa vadeli faiz oranıdır. Bu oran Merkez Bankasının diğer bankalar veya aracı kurumlar ile işlemlerde kullanmakta olduğu faiz oranını temsil etmektedir.
Fiyat istikrarı, ülke ekonomisinde enflasyon oranının sıkıntı yaratmayacağı kadar düşük olduğunu ve bu durumun devam ettirilebilir olduğunu ifade etmektedir. Enflasyon, bir ülkenin para birimine karşı güven sıkıntısı yaratabilecek en önemli faktörlerden birisidir. Enflasyon, yatırımcının ve hane halkının para birimine olan güvenin azalmasına, yatırımların vadelerinin daha kısa olmasına, yatırımların verimli olmaması ile yabancı para birimi ve gayrimenkul yatırımı gibi alanlara yönelmesine sebep olur.
Ekonomi politikalarındaki temel amaç ülke vatandaşlarının ve o ülkede yaşayan bireylerin refah seviyesini arttırmaktır. Fiyat istikrarının sağlanmış olduğu bir ülkede bireyler daha kolay yatırım kararları alabilir ve daha rahat şekilde gelir elde edebilirler. Bu sebepledir ki Merkez Bankasının refah seviyesini arttırmak için yapabileceği en iyi katkı fiyat istikrarı sağlamaktır.
Merkez Bankası, fiyat istikrarı sağlayabilmek için temel araç olarak Para Politikası Kurulunda belirlenen kısa vadeli faiz oranlarını kullanmaktadır. Para Politikası Kurulu, önceden belirlenmiş tarihlerde toplanır ve toplantı sonucunda da faiz kararını açıklar. Bu toplantı miktarı her ne kadar değişiklik gösteriyor olsa da genellikle yıllık 8 kere yapılmaktadır. Bu toplantılar gerçekleşirken faiz kararının alındığı sırada orta vadeli bir bakış açısı ile enflasyon ve gelecekte oluşacak enflasyon seyri göz önünde bulundurulmaktadır. Toplantı sonrasında ise alınan faiz kararı hem Türkçe olarak hem de İngilizce olarak basın açıklaması ile duyurulmakta ve internet üzerinde yayınlanmaktadır. Ayrıca, şeffaflık ilkesi doğrultusunda bu toplantının içeriği ve yapılan analizler de toplantıdan 5 gün sonra yayınlanmaktadır.
Finansal İstikrar
Finansal sistemin kusursuz ve sıkıntısız çalışmasının sağlanması ve devamlılığının getirilebilmesi Merkez Bankasının temel görevleri arasında yer almaktadır. Finansal sistemin sıkıntısız çalışması durumunda, birikim sahipleri fonları en iyi şekilde değerlendirme fırsatı elde eder ve fon ihtiyacı olan yatırımcılar çok daha kolay şekilde fon bulurlar. Finansal sistemde, birikimlerin yatırıma dönüşme süreci boyunca herhangi bir engel veya kesinti olmadan devam etmesi durumunu finansal istikrar olarak adlandırılmaktadır. Finansal sistemin sıkıntısız olduğu bir ortamda parasal aktarım mekanizması da sıkıntısız çalışır bu da merkez bankaları tarafından alınacak olan kararların daha etkili olmasına katkı sağlar.
Tüm bunların yanı sıra, aksi bir durumda yani finansal sistemde bir sorun oluşması durumunda oluşacak sorunlar ciddi etkilere sahip olabilir. Oluşabilecek bu sorunlara örnek vermek gerekirse işsizlik ve ekonomik büyümede negatif hareketler sıralanabilir. Bu gibi durumlarda para politikalarını uygulamak daha zor hale gelebilir ve fiyat istikrarı tehlikeli bir durumun içerisine girebilir. Bu sebepledir ki Merkez Bankası, finansal istikrar sağlamak ve para politikaları ile para ve döviz piyasalarında düzenleyici önlemleri almakla görevlendirilmiştir. Ayrıca, Merkez Bankası bu görevleri tek başına getirmekle yükümlü olmadığı için sisteme dahil olarak Merkez Bankasının yanı sıra Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, Sermaye Piyasası Kurulu, Hazine ve Maliye Bakanlığı ve Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu düzenleyici ve denetleyici rol üstlenmektedir.
Merkez Bankası, finansal istikrar sağlamak adına bu konu hakkındaki fikir, görüş ve analizlerini her yıl iki kez ‘’ Finansal İstikrar Raporu’’ adı altında kamuoyu ile paylaşmaktadır.
Ödeme Sistemleri
Üç veya daha fazla katılımcı arasında yapılacak olan para transferlerinin (takas-kesinleştirme) sorunsuz tamamlanabilmesini sağlayan yapı ödeme sistemidir. Özellikle son dönemlerde ödeme sistemlerinin çok yoğun olarak kullanılıyor olması ve bu sistemlerden ötürü oluşabilecek bir problemin finansal istikrarı olumsuz olarak etkileyebileceği için Merkez Bankası bu görevi üstlenmiş ve önemli görevleri arasında ödeme sistemlerine de yer vermiştir. Bu sebepledir ki Merkez Bankası ödeme sisteminin sorunsuz şekilde işlemesi için kendisine sunulan kanunlar çerçevesinde gerekli düzenlemeleri de yapmaktadır. Merkez Bankası bünyesinde kullanılan ödeme sistemleri Elektronik Fon Transferi (EFT) ve Elektronik Menkul Kıymet Transferi (EMKT) Sistemidir. Her iki ödeme sistemini de Merkez Bankası şu şekilde tanımlıyor;
‘’ EFT Sistemi Türk lirası üzerinden yapılan ödeme işlemlerinin bankalar arasında elektronik ortamda gerçek zamanlı olarak gerçekleştirilmesini ve gerçek zamanlı mutabakatını sağlayan bir sistemdir. EMKT Sistemi ise; menkul kıymetlerin bankalar arasında aktarımının ve mutabakatının, elektronik ortamda gerçek zamanlı ve kaydi olarak yapılmasını sağlar.’’
Ödeme sistemleri hakkında son olarak belirtmek istediğimiz şey ise Merkez Bankası bu sistemlerin hem sahibidir hem de işletmelerinden sorumludur.
Döviz Kuru Politikası
Bir ülke parasının diğer ülke para birimi karşısındaki değerine veya ederine döviz kuru denilmektedir. Türkiye’de uygulanan döviz rejimi hükümet ile belirlemek Merkez Bankası’nın görevleri arasında yer almaktadır. Ülkemizde yaşanan 2001 krizi sonrasında Merkez Bankası ve hükümet ortak karar alarak dalgalı kur rejimini uygulama kararı almıştır. Dalgalı kur rejim sisteminde paranın değeri diğer para birimlerine karşı arz-talep dengesi ile belirlenir ve bu sebeple de diğer para birimleri karşısında serbest olarak değer kazanımı veya değer kaybı görünmektedir. Bu kur rejimi ile döviz kuru kesinlikle politika amacı ile kullanılmaz ve Merkez Bankası kur seviyesi ile ilgili herhangi bir taaddütte bulunmaz.
Döviz arz-talep dengesini belirleyen faktörler hakkında da bahsetmek gerekirse sırası ile uygulanan para politikaları, uygulanan maliye politikaları, iktisadi temeller ve uluslararası gelişme, beklentilerdir.
Merkez Bankası’nın döviz kuru için herhangi taaddütte bulunmasa da döviz kurlarında oluşacak ani ve sert hareketlere müdahale yaparak döviz kurunu değişme gücüne de sahiptir. Bu durumun yanı sıra yine Merkez Bankası döviz piyasalarında yapacağı işlemler ile kurda dengeleme sağlayabilir veya döviz kurlarına da müdahale edebilir.
Rezerv Yönetimi
Ulusal rezervler, Merkez Bankası tarafından kontrol edilebilen, sürekli ve ani kullanım durumlarına hazır, diğer para birimlerine dönüştürülebilme özelliği bulunan ve uluslararası ödeme aracı olarak kabul edilen varlıklardır. Ülkemizdeki döviz ve altın rezervini saklamak ve yönetmek görevi de Merkez Bankası’na aittir. Merkez Bankası şu durumlar için rezerv saklamaktadır;
- İç ve dış şoklara karşı oluşabilecek kırılganlığı azaltmak.
- Uluslararası piyasalarda ülke için duyulan güveni arttırmak.
- Hazinenin yabancı para biriminde bulunan iç ve dış ödemelerini yapabilmesi için gerekli döviz likiditesini bulundurmak.
- Para ve kur politikalarını desteklemek ve bu politikalara güven sağlamak.
Merkez Bankası rezerv yönetiminde ülke menfaatleri önceliklidir o sebeple uluslararası rezervler ana paranın korunabilmesi ve gerektiği zaman likidite sağlanabilmesi için en düşük riske sahip yatırım alanlarında değerlendirilir. Ayrıca, bu rezervler düzenli olarak resmî web sitesinde yayınlanmaktadır.